GÜNDEM

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği “100. Yılda Laik Cumhuriyet, Büyük Ankara Buluşması'”28 Ekim Cumartesi, saat 13.30'da Nazım Hikmet Kültür Merkezinde ÇOŞKU ,HEYCAN ve KATILIM YÜKSEKTİ.

hüseyin okumuş
417398 Görüntüleme
30 Ekim 2023 14:03
Son Güncelleme: 30 Ekim 2023 14:03
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, ADD’nin düzenlediği “100. Yılda Laik Cumhuriyet, Büyük Ankara Buluşması'nda”; "Biz Türkiye Cumhuriyeti derken Türk devriminden söz ediyoruz. Bu bir devrimdir ve her devriminin de bir ideolojisi vardır. Şimdi o ideolojinin adını unutan, unutmayan herkese buradan haykırıyorum. O ideolojinin adı; Kemalizm'dir, Atatürkçülük' tür. Atatürkçü düşüncedir" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği “100. Yılda Laik Cumhuriyet, Büyük Ankara Buluşması'”28 Ekim Cumartesi, saat 13.30'da Nazım Hikmet Kültür Merkezinde ÇOŞKU ,HEYCAN ve KATILIM YÜKSEKTİ.

 

Atatürkçü Düşünce Derneği, bugün Ankara Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde “100. Yılda Laik Cumhuriyet Büyük Ankara Buluşması” düzenledi. Düzenlenen etkinliğe ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Mehmet Yeşildağ, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Işık Kansu ve şair Ataol Behramoğlu katıldı.

Bir bir veya daha fazla kişi ve kalabalık görseli olabilir

"CUMHURİYET’İN TEMEL DİREĞİ OLAN LAİKLİK, BUGÜN ALENEN SALDIRI ALTINDADIR"

Yeşildağ, burada şunları söyledi:

"Atatürk’ün 'şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz' dediği Cumhuriyet’te bugün tarikatlar hortlatılmıştır. Eğitimden, adalete, kamu kurumlarından özel sektöre kadar kritik her alana sızdırılan bu karanlık yapılar, Cumhuriyet’in ve onun devrimlerinin en büyük düşmanı olduğu halde günden güne güçlendirilmekte, siyasal ve toplumsal hayatımıza enjekte edilmektedir.

Cumhuriyet’in temel direği olan laiklik, bugün alenen saldırı altındadır. Bizzat iktidar tarafından 'İslam ülkesi' olarak tariflenen ülkemizde, kamu yönetiminden uluslararası diplomasiye kadar her alanda dini söylem ve politikalar hakim kılınmaktadır. Bu topraklar tek bir adamın dudakları arasından çıkan sözlerle değil halkın iradesiyle yönetilsin diye kurulan Cumhuriyet, ne yazık ki bugün AKP’nin getirdiği Cumhurbaşkanı-Hükümet Sistemiyle yine tüm yetki ve kararların Tek Adam’a verildiği bir ülke haline getirilmiştir. Devletin yurttaşa karşı eşit, hesap verilebilir yaklaşımının yerini, nobran ve dediğim dedik bir anlayış almıştır. Anayasa’da güvence altına alınan hak ve özgürlükler dahi padişah fermanını aratmayan KHK’larla kırpılır, gasp edilir hale gelmiştir.

"BUGÜN HALKIN GÜNDEN GÜNE FAKİRLEŞTİRİLDİĞİ VE BELLİ BİR ZÜMRENİN ORANTISIZCA ZENGİNLEŞTİRİLDİĞİ BİR RANTİYEYE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR"

Genç Cumhuriyet’teki reformların aksine; eğitim paralı ve gerici hale getirilmiş; adalet mülkün değil belli bir kesimin mülkünün temeli olmuştur. Kimsesizlerin kimsesi olarak kurulan ve daha ilk yıllarında bile sosyal devlet ilkesi gereğince yurttaşlarının yanında duran bu ülke, bugün halkın günden güne fakirleştirildiği ve belli bir zümrenin orantısızca zenginleştirildiği bir rantiyeye dönüştürülmüştür. Fakat elbette bizlere düşen, bu acı tabloya bakarak karamsarlığa kapılmak değil, Atatürk’ün neferleri olarak daha da azimli şekilde Cumhuriyet’e sahip çıkmaktır.

"BU ÖRGÜTLÜ GERİCİ KUŞATMAYA KARŞI SİPER OLMAK CUMHURİYET’E VE DEVRİMLERİNE SAHİP ÇIKMAK İKİNCİ YÜZYILINDA VEREBİLECEĞİMİZ EN KIYMETLİ SÖZDÜR"

Bu örgütlü gerici kuşatmaya karşı siper olmak Cumhuriyet’e ve devrimlerine sahip çıkmak ikinci yüzyılında verebileceğimiz en kıymetli sözdür. Kurulduğu günden bu yana Cumhuriyet’in ve devrimlerinin savunucusu olan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak bu sözü gurur ve kararlılıkla veriyoruz. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında vereceğimiz Cumhuriyet’i kurtarma mücadelesini, 100 yıl öncenin heyecanı ve yüz yıllık birikimle, hep birlikte vermek için tüm yurttaşlarımızı çağırıyoruz."

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ YAŞAMIMIZ BOYUNCA KORUYACAĞIZ"

Prof. Dr. Ayşe Yüksel ise şunları söyledi:

"Biz, hepimiz, Cumhuriyet'İn eseriyiz. Dolayısıyla Cumhuriyet'İn eseri olmakla ne kadar gurur duysak azdır. Atam, senin gözün arkada kalmasın. Bu salonu dolduran evlatların, gelemeyen, bulunduğu yerde senin için emek veren o kadar çok evladın, o kadar çok torunun, o kadar çok gencin var ki... Onlar senin, 'Ey Türk Gençliği, birinci vazifen' diye başlayan Gençliğe Hitabe'ni hiç ihmal etmiyorlar. İyi ki Atatürk gençliği var. Sevgili gençler, o kadar kıymelisiniz ki doğru adreslerde olduğunuz için sizi yürekten alkışlıyorum.

Burada olan hepimiz büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, bize emaneti olan laik Türkiye Cumhuriyeti'ni yaşamımız boyunca koruyacağız. Yaşatacağız ve gençlerin yaşatması için emek vereceğiz."

"KENDİMİZE İNANMAMIZ VE KENDİMİZE GÜVENMEMİZ GEREKİYOR"

Işık Kansu da konuşmasında şunları kaydetti:

"1923 devriminin yüzüncü yılını coşkuyla, gereğince kutlamaktan özenle kaçınan bir siyasi ortamın içinde yaşamaktayız. Böylesi bir dönemden çıkabilmek için de dilde, düşüncede insanlık değerlerinde, yeni uygarlık oluşturma isteğiyle yaşamın her alanında bağımsızlaşma gereksinimimiz olduğu çok açıktır. Bu ortamda çalışarak, kendine güvenerek, üreterek, ürettiğinden adil pay alarak bir bağımsızlaşmaya gerek duymaktayız. Yani, ortaçağ kalıntılarından, bağnazlık, tutuculuk ve dogmadan sıyrılma, bağımsızlara davranabilme, düşünebilme, yaşayabilme, yaşatabilme ve yönetebilme gücüne ulaşmayı istiyoruz. O yüzden kendimize inanmamız ve kendimize güvenmemiz gerekiyor.

Günümüzün iç karartıcı siyaset ortamını aşmanın akılcı ve tutarlı çıkışı mutlaka ama mutlaka gerçekleşecektir. Toplumun ısrarla sürdürmekte olduğu ve bugün gösterdiğimiz bilinçli direnç ile bu gerçekleşecektir mutlaka. İçimizde yanmakta olan ulusal gücümüz, Kuvayı Milliye ruhumuz bize güç vermektedir.

"BİZ HALKIZ, CUMHURİYETİMİZİ BİZ KORURUZ, BİZ KUTLARIZ"

Biz halkız, Cumhuriyetimizi biz koruruz, biz kutlarız. Örgütlerimizle, derneklerimizle, sendikalarımızla, yayın organlarımızla, Cumhuriyetimize sahip çıkarız. Biz bu bilince sahibiz. İşte bugün yaptığımız etkinlik bunun kanıtıdır. Bugünkü etkinlikte olduğu gibi omuzlaşarak, dayanışarak, birlikte hareket ederek Cumhuriyet Devrimi'ni yok sayanlarının inadına, sahip çıktığımızı, egemenliğin bizde olduğunu ve bu yetkimizi kimseye devretmeyeceğimizi inançla gösteriyoruz."

"ÜLKEMİZ BUGÜN BÜYÜK BİR İHANET İLE KARŞI KARŞIYA"

Ataol Behramoğlu ise şunları söyledi:

"Ülkemiz bugün büyük bir ihanet ile karşı karşıya. Bugün Büyük Ortadopu Projesi (BOP) denilen şey, aslında ABD'nin Ortadoğu projesidir ve bu projenin amacı Türkiye'yi Ortadoğu bataklığında yok etmektir. Ben Büyük Ortadoğu Projesi'nin 'falanıyım filanıyım' diyen kişiler, bu ihanete ortaklık etmektedir. Türkiye, Ortadoğu bataklığına sürüklenerek yok edilmek isteniyor. Bu Afganistan'dan Suriye'den edilen göçler tesadüfi olmadığı kanaatim var. Emperyalizm, Türkiye'yi yok etmek için bunu da bir taktik olarak kullanıyor. Demografik yapısını, nüfus yapısını, kültür yapısını bozmak için bunu yapıyor. Yazıklar olsun, lanet olsun.

Böyle bir ülkede, bundan rahatsız olmayana şaşarım. Rahatsız olup da seslerini çıkarmayanları da küçümserim. Onlara da yazıklar olsun. Herkesin, toplumun her kesiminin konuşması lazım, bu konuyu konuşması ve sesini yükseltmesi lazım. Bunu yapmak zorunda."

"O İDEOLOJİNİN ADI; KEMALİZM'DİR, ATATÜRKÇÜLÜK'TÜR. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEDİR"

Hüsnü Bozkurt ise şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti, dünyada 200 küsür ülke var. Bu 200 küsür ülke içinde başkalarına benzemeyen bir tane ülke var. O da bu ülke Tükriye Cumhuriyeti. Neden? 20. yüzyıl devrimler çağı, bir sürü devrim var... 18. yüzyıl devrimler çağı bir sürü devrimler var. Fransız Devrimi var. Amerikan Devrimi var... Ama arkadaşlar, antiemperyalist ulusal bağımsızlık savaşını zafere ulaştırma becerisini gösteren devrimcilerin var ettiği başka devrim yok.

Biz Türkiye Cumhuriyeti derken Türk devrimininden söz ediyoruz. Bu bir devrimdir ve her devriminin de bir ideolojisi vardır. Şimdi o ideolojinin adını unutan, unutmayan herkese buradan haykırıyorum. O ideolojinin adı; Kemalizm'dir, Atatürkçülük'tür. Atatürkçü düşüncedir.

Andımız kaldırılmış, 'TC' tabelalardan silinmiş, Atatürk adı statlardan, meydanlardan yok edilmişse, buradan en yüksek sesimiz ile önce Kemalizm'i unutanlara, sonra Atatürk Cumhuriyeti'ni kutlamaktan imtina edenlere seslenelim. Yeniden laik, bilimsel, kamusal, ücretsiz ve milli bir eğitim sistemi şarttır."

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği “100. Yılda Laik Cumhuriyet, Büyük Ankara Buluşması'nda”;  "Cumhuriyetimizin 100. yılını büyük bir gururla kutluyoruz. Biz Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Ankara'nın her yerinde ne kadar fazla görünür kılınırsa o kadar fazla görünür kılmaya ve Cumhuriyetimizi hafızalara kazımaya devam ediyoruz. Ankara, bizim için çok önemli. Neden önemli? Başka illere göre çok şanslıyız. Çünkü Cumhuriyet burada kuruldu. Kuruluşun ve kurtuluşun başkenti burası ve başkentimizin de 100'üncü yılını kutlamış bulunuyoruz. 100'üncü yılında kutlama yaptığımız mekanların birçoğu ne mutlu ki Mustafa Kemal Atatürk'ün fiziki olarak bulunduğu mekanlar. Özellikle Gençlik Parkı, Atatürk Orman Çiftliği, Ulus ve civarı, Birinci Meclis, İkinci Meclis… Buraların hepsi yeniden ayağa kalkacak ve Cumhuriyetin felsefesinin kurulduğu ve yaşatıldığı yerleri tekrardan ayaklandırmak için çalışmalarımız var. Çünkü bu Cumhuriyet ve bu mekanlar bize emanet ve biz de gelecek kuşaklara bunu büyük bir heyecanla taşımak istiyoruz.dedi 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği “100. Yılda Laik Cumhuriyet, Büyük Ankara Buluşması'nda”; "Gazze'de yaşananları görüyorsunuz, büyük bir soykırım var. Suriye'yi görüyorsunuz, Orta Doğu'yu hep beraber karıştırmaya çalışıyorlar, büyük bir projenin içerisindeler. Ama vatansız kalanları gördükçe çok şükrediyorum ki iyi ki vatanımız var. İyi ki bayrağımız var, iyi ki bağımsız bir devletimiz var... Dolayısıyla bize ülkemizde bağımsız yaşama fırsatı tanıyan, İstiklal Harbi’ni zaferle sonuçlandıran bütün kahramanlara şükran duyuyorum. Onların bize emanet ettiği Cumhuriyeti, nice yüzyıllara eriştirmek için elimizden geleni yapmaya söz veriyorum" dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği, bugün Ankara Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde “100. Yılda Laik Cumhuriyet Büyük Ankara Buluşması” düzenledi. Düzenlenen etkinliğe Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da katıldı.

"CUMHURİYET VE BU MEKANLAR BİZE EMANET VE BİZ DE GELECEK KUŞAKLARA BUNU BÜYÜK BİR HEYECANLA TAŞIMAK İSTİYORUZ"

Yavaş, burada şunları söyledi:

"Cumhuriyetimizin 100. yılını büyük bir gururla kutluyoruz. Biz Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak Ankara'nın her yerinde ne kadar fazla görünür kılınırsa o kadar fazla görünür kılmaya ve Cumhuriyetimizi hafızalara kazımaya devam ediyoruz. Ankara, bizim için çok önemli. Neden önemli? Başka illere göre çok şanslıyız. Çünkü Cumhuriyet burada kuruldu. Kuruluşun ve kurtuluşun başkenti burası ve başkentimizin de 100'üncü yılını kutlamış bulunuyoruz. 100'üncü yılında kutlama yaptığımız mekanların birçoğu ne mutlu ki Mustafa Kemal Atatürk'ün fiziki olarak bulunduğu mekanlar. Özellikle Gençlik Parkı, Atatürk Orman Çiftliği, Ulus ve civarı, Birinci Meclis, İkinci Meclis… Buraların hepsi yeniden ayağa kalkacak ve Cumhuriyetin felsefesinin kurulduğu ve yaşatıldığı yerleri tekrardan ayaklandırmak için çalışmalarımız var. Çünkü bu Cumhuriyet ve bu mekanlar bize emanet ve biz de gelecek kuşaklara bunu büyük bir heyecanla taşımak istiyoruz.

Güncel olarak konuşmak gerekirse… Gazze'de yaşananları görüyorsunuz, büyük bir soykırım var. Suriye'yi görüyorsunuz, Orta Doğu'yu hep beraber karıştırmaya çalışıyorlar, büyük bir projenin içerisindeler. Ama vatansız kalanları gördükçe çok şükrediyorum ki iyi ki vatanımız var. İyi ki bayrağımız var, iyi ki bağımsız bir devletimiz var... Dolayısıyla bize ülkemizde bağımsız yaşama fırsatı tanıyan, İstiklal Harbi’ni zaferle sonuçlandıran bütün kahramanlara şükran duyuyorum. Onların bize emanet ettiği Cumhuriyeti, nice yüzyıllara eriştirmek için elimizden geleni yapmaya söz veriyorum. Bizler, yaş itibariyle Cumhuriyetin ikinci nesliyiz ama artık bizim çocuklarımız, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yetiştiler ve artık Cumhuriyetin ikinci yüzyılları çocuklara emanet. Türk gençliğine emanet. Nice yüzyıllara..."

"ÖZGÜR DOĞMAK ŞANSINA SAHİP OLABİLİRİZ AMA ÖZGÜR YAŞAMAK İÇİN MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ"

Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise şunları söyledi:

Bir 3 kişi ve şunu diyen bir yazı '0 MHURİYET NKARA SI Cumhu Ankara' görseli olabilir

"Özgür doğmak şansına sahip olabiliriz ama özgür yaşamak için mücadele etmek zorundayız. Önümüzdeki 29 Ekim'de 100. yılını kutlayacağımız bayramımız Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bize bu özgürlük şansını tanındı. Cumhuriyet bize her şeyden evvel egemenliğin, bilhassa bir zümreye, bir sınıfa değil; millete ait olduğu gerçeğini kazandırdı. Cumhuriyet rejimi, ülkedeki bütün vatandaşları, kanun önünde eşit sayarak hiç kimseye ayrıcalık tanımayarak herkesin temel hak ve hürriyetlerini devletin teminatı altına alarak birleştirici özelliğini ispat etti. Cumhuriyet rejimi, insana değer verdiği, milletimize sağladığı, insan hak ve hürriyetleri ile, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma yolunda en iyi ortamı oluşturdu. 600 yıl boyunca bir soyun, bir sülalenin tebaası, padişahı, kulu olan Türk milleti 100 yıl önce eşit haklara sahip birey olma hakkını kazanarak halk çocukları, kendi kaderlerini belirleyerek iyi kötü günde birlikte olma bilincine kavuşmuştur.

Cumhuriyetimiz, sadece bizim değil; emperyalizmin çizmeleri altında ezilen ya da monarşi ile yönetilen pek çok ülkeye umut olmuştur. Cumhuriyet ile sorunları olanlar ise her zaman oldu, bundan sonra da olacaktır. Kendilerinin de halk çocukları olmalarına rağmen saltanat isteyenler, hilafet isteyenler yüzyıl önce de oldu bundan sonra da olacaktır. Bu nedenle Cumhuriyet, aslında bilinç demektir. Bilinçli vatandaş demektir. Özellikle 20 yıldır Cumhuriyet sayesinde elde ettiğimiz eşit yurttaşlık bilincini ve bunu bize sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere milli kahramanlarımızı unutturmaya çalışanlar bizzat siyasi erki elinde bulunduranların eliyle gerçekleştirildi. Milli bayramlar, çoğu zamanla çeşitli bahanelerle iptal edildi. Kutlamalar yasaklandı.

"CUMHURİYET BAYRAMI BAZILARININ SANDIĞI VE ANLADIĞI ŞEKİLDE DEVLETİN BAYRAMI DEĞİLDİR; EN ÇOK HALKIN BAYRAMIDIR"

Cumhuriyet Bayramı bazılarının sandığı ve anladığı şekilde devletin bayramı değildir; en çok halkın bayramıdır. Bu sene 100. yılına gireceğimiz Cumhuriyet Bayramımızın kutlamaları iptali için Gazze ve İsrail savaşının bahane edildiği anlaşılıyor. Halbuki savaşın hukukunu bile yerle bir eden insanlık dışı saldırıları takip etmemiz, üzülmemiz ve en büyük bayramımızı kutlamamıza engel değildir. Cumhuriyet Bayramı'mız milletle eğlendiğimiz değil, millet olma bilincini tazelediğimiz, kendimizle gurur duyduğumuz gündür. Bizler; korkuyu, dünyaya şekil vermeyi kendine adet edinen yedi düvele karşı, tepeden tepeye koşarak attık yüreğimizden. Güçlüyü görünce sinmeyi, Çanakkale'de Anafartalar'da, Sakarya'da bıraktık. Bırakın kutlamalar iptal edilsin; sokaklar, caddeler yasaklansın, mayası sağlam tutmuştur Cumhuriyetimizin. Gücü yetmez engel olmaya kimsenin. Biz; Cumhuriyetimize, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına inanlar, biz; hızla gelen kötülüğü boğarız. Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk."

Bir ders çalışma ve kalabalık görseli olabilir

Bir 3 kişi, kalabalık ve şunu diyen bir yazı 'nurus TARAFINDAN DİZAYNEDİLMİŞTİR DIZAYN Galaxy A32' görseli olabilir

Bir 2 kişi ve kalabalık görseli olabilir

Bir kalabalık görseli olabilir

Bir ders çalışma ve kalabalık görseli olabilir

Bir kalabalık görseli olabilirBir kalabalık görseli olabilir

Yorum Yazın

Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Belediyeler hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.