Millet İttifakı İzmir'de birbirinden çarpıcı mesajlar verdi. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali BABACAN "Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin UYSAL Saadet Partisi Genel Başkanı Temel KARAMOLLAOĞLU ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet DAVUTOĞLU, AK Parti'ye yönelik eleştirilerde bulundu. 

BABACAN: "ÜLKEMİZ GÜÇLÜ AMA KÖTÜ YÖNETİLİYOR"

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "İzmir 15 Mayıs sabahına çoktan uyanmış, dağlarına bahar çoktan gelmiş. İzmir umut dolu. İzmir neşe dolu" sözleriyle İzmirlileri selamladı. Babacan, "Bu iktidar gençlerin iş beğenmediğini söylüyor. Beğenmediğiniz ne varsa haklısınız. Bugün bu ülkede yarınlarınızı göremiyorsanız, elbette beğenmeyeceksiniz. Biz de beğenmiyoruz. Bu ülkenin sizlere gençlik borcu var. İstediklerinize kavuşamıyorsunuz, bizim hedefimiz her alanda Avrupa standartlarını yakalamış bir Türkiye. Türkiye demokraside, temel hak ve özgülüklerde, eğitimde, sağlıkta, sanatta, Türkiye en iyisini hak ediyor. Herkes en yüksek yaşam standartlarını hak ediyor. Bu ülke büyük ve güçlü ama kötü yönetiliyor" dedi.  

"ÜLKE İÇİNE KAPANDI"

Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu ülke iyi yönetildiğinde neler elde ettiğini, dürüst ve ehil kişiler işbaşına geldiğinde bu ülke nasıl koşuyor gördük. Ülke maalesef içine kapandı. Araba, ev almak için herkes için kolaylaşacak. 14 Mayıs'taki seçim aslında referandum. Cumhurbaşkanlığı için adaylar var ama aslında temelde sadece 2 tercih var; otoriterlik ve demokrasi; keyfilik ve hukuk; baskı ve özgürlük... Korku ve umut, öfke ve sevgi... Böyle 2 tercihli. Vatandaşlarımız gidip 2 tercihten birini yapacak. İzmir'in tercihi neyse Türkiye onu tercih edecek. Yoksulluk ve zenginlik, karakış ve bahar... Biz demokrasi, zenginlik, huzur diyoruz. Millet olarak bunu istiyoruz, bu bizim hakkımız.

"HAYDİ ZENGİNLİĞE"

"Oy verme kabinine girip, vicdanımızla baş başa kaldığımızda KILIÇDAROĞLU'nun 13. Cumhurbaşkanı olmasına 'Evet' diyecek miyiz? İkinci pusulada CHP'nin oy pusulasına 'Evet' diyecek miyiz. Ben sözümü aldım. İnanın hep beraber rahat nefes alacağız. Millet olarak nefes almamız kolaylaşacak. Bu seçimi emekliler, işçiler, memurlar, gençler, esnaf, çiftçi kazanacak. Bu seçimi otoriter iktidarın görmezden geldiği milyonlar kazanacak. Bu seçimi tüm Türkiye kazanacak. Haydi berekete, haydi özgürlüğe, haydi zenginliğe..."

UYSAL: "MİLLETE DELİ GÖMLEĞİ GİYDİRME ÇABASINDALAR"

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İzmir mitinginde yaptığı konuşmasında, "Demokrasi bayrağını bütün baskı, dayatmayalara rağmen yere düşürmediniz. Size teşekkür borcumuz var. Bu meydan, bu ülkenin, aziz milletin yarınlarının müjdecisidir. Türk insanı ile Kürt İnsanı arasında duvarlar örmeye çalışanlara bu meydan cevaptır. Birileri millete deli gömleği giydirme çabasında ama bunlar nafile çabalar. Türk milleti yetki, güç, mutlak güç verdi. Beylere o da yetmedi, dilimizden dökülen kanun olsun dediler, şaibeli bir referandumla onu da geçirdiler. Sıfır denetim mekanizmasıyla biz uçup kaçacağız dediler. Ama bu milletin sofrada ekmeği küçüldü, gençleri iş bulamaz hale geldi. Türkiye'yi küme düşürerek kendi siyasi hedeflerine gideceklerini düşündüler. Bugün milletin iradesini bozmaya çalışıyorlar" dedi. 

Uysal şunları söyledi: 

"ADLARI AK AMA ALINLARI AK DEĞİL"

Bir İçişleri Bakanı var, çıkmış '14 Mayıs 2023 seçimleri bir darbe girişimidir' diyor. Anadolu'da bir söz var; Takke düştü deriz, kelle göründü deriz. İşte bu beylerin de zihinlerinin nasıl çalıştığını bunlar ortaya döküyor. Onlar ruhen de demokrasiye inanmadılar, 21 yıllık icraatları ortada. Demokrasi, hukukla ilgili ufuklarını gördük. Adları ak ama alınlarının ak olmadığını gördük.

"BUNLARA 'YETTİ GARİ' DİYECEĞİZ"

AKP Genel Başkanı Erdoğan, seçim beyannamesini açıkladı. Seçim beyannamesi değil, 21 yılın itirafnamesi... Akıllarına gelmiş şimdi, Millet İttifakı olarak paylaştığımız belgelerden bir takım çalıntılar yapmış. Çalma işini biliyorlar, iyi biliyorlar. Neymiş; mülakatı kaldıracaklarmış. ÖSYM'de soruları çaldırdınız. Milyonların hakkını yetiniz. Şimdi sanki bunları bunlar icra etmedi, vaatte bulunuyorlar. Türkiye'de adalet sadece mahkemelerde değil. Bir gencimiz 'Ben alın teri döktüm, sınavlarda başarılı oldum, kamu sınavlarına girdim, başarılı oldum. Benim hakkımı ne şah ne de reis yiyebilir' dediği gün adalet işliyor demektir. Adalet işlemiyor. Türkiye'de adalet büyüklerin geçtiği vatandaşın takıldığı bir örümcek ağına dönüşmüş durumda. 14 Mayıs hukuksuzluklara, yolsuzluklara, bu haram saltanatına yeter diyeceğimiz bir gün olacaktır. Yetti gari diyeceğiz.

"OKKAN'IN KATİLLERİNİ ADAY YAPTILAR"

Gaffar Okkan'ın katillerini kendi listelerinde aday yaptılar. Bu bereketli toprakların bedbaht insanları olarak Anadolu'yu yeniden üreten hale getireceğiz. Bu ülkede Millet İttifakı olarak inanıyorum ki; milli güvenlik şemsiyesi demokrasi, laiklik, hukuktur. Bu değerleri içselleştireceğiz. Demokrasiyi, Cumhuriyeti bugünlerde bedelini ödeyerek anlamlandırıyoruz. Karanlıkta renklerin manası yoktur. Bugün 6 siyasi parti olarak bu renklerimizle, karanlıktan çıkmak için Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde bir irade koyduk. Bu iradeyi de hep beraber başarıya ulaştıracağız. 

KARAMOLLAOĞLU: “BU İKTİDAR ARTIK PATİNAJ YAPIYOR”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, konuşmasında seçimin önemine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü; “ Bu birlikteliğimizin hayra neden olmasını cenabı haktan diliyorum. Önemli bir dönemdeyiz, bu seçim bugüne kadar yapılan seçimlerden çok ama çok farklı olacak. 20 yıldır iktidarda olan ve son 2 dönem Türkiye’yi yöneten tek adam patinaj yapmaya başladı ve geri gidiyor, sorunları çözemiyorlar. Güya birçok yeni buluşu biz ne kadar becerikliyiz diye anlatmaya çalışıyorlar. Ama milletimizin derdi belli; adalet en çok ihtiyaç duyduğumuz husus, adalet olmadan devlet olmaz. Bunun yanında insanlar geçinebilecekleri kadar gelire sahip olmak zorundadır, 85 milyonluk ülkede  hangi düşüncede, inançta olursa olsun rahat geçinecek ihtiyaca gerek var. Bunu sağlayamazsanız ülkede huzur olmaz. Sadece yandaşı desteklersen olmaz. Ayrıca içinde bulunduğumuz coğrafya da barışa ihtiyaç var. Yüz küsur sene önce İstiklal Harbimiz başları ile sonuçlandı ve tüm düşmanlar denize döküldü ve İzmir Bağımsızlığın sembolü oldu adeta. O günkü ecdadımızın torunları olarak sizleri de tebrik etmeyi görev biliyorum. Bu bağımsızlık gururunun yaşanmasının ardından yine İzmir’de 7-8 sene farkla İzmir İktisat Kongreleri gerçekleşti. Birinci kongre yapıldı; şimdi de biz kendi memleketimizde huzur içinde yaşayabilmek için hangi adımları atmaya ihtiyaç var bunlar tek tek belirlendi. İkinci İktisat kongresi yine İzmir’de yapıldı 1930’lar da yapılan kongreler sonrası ülkemizin nasıl büyük hamlelere sahip olduğunu gördük. Her ilde tesisler, fabrikalar kuruldu, insanlara iş imkanı tanınındı. Dışarıya bağımlı olmamak için Yerli Malı Haftaları düzenledi, bize kendimizin üretmesini bir amaç olarak bize aktardılar” 

“14 MAYIS’TA SİZ BU İKTİDARI DEĞİŞTİRECEKSİNİZ”

Karamollaoğlu, Millet İttifakının kuracağı hükümetin tüm ihtiyaçları karşılayacağını belirtti. Temel Karamollaoğlu, “Bu size önemli gibi gelmeyebilir ama bizim politikalarımızın kökünde bu yatmak zorunda. Bizler sanayi tesisleri, yüksek teknoloji ile varız diyerek bu ülkeyi yönetmek zorundayız. İşsiz tek bir insanımız kalamayacak. İşçi, memur, emekli, ev hanımı hiç fark etmez herkes rahat geçineceği bir gelire ulaşacak. Bir baştan bir başa ülkemizi bizi zenginleştiren, ihracat imkanı veren tesislerle donatmak zorundayız. İzmir’de her ilimizden göç eden kardeşlerimiz var. Sizin ihtiyaçlarınıza nasıl çare bulacaklarını aklatamıyorlar ama  biz bunu anlatıyoruz bizler çözüm bulacağız. Bu arkadaşlarımız artık hantallaştılar, kendilerini değiştiremiyorlar bu nedenle de siz bu arkadaşları İnşallah 14 Mayıs’ta değiştireceksiniz. Sayın Kemal Bey İnşallah 13. Cumhurbaşkanımız olacak. Kurulacak hükümet bu ülkenin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak” dedi.

DAVUTOĞLU: “CUMHUR İTTİFAKI YAMALI BOHÇA"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İzmir’in kader şehri olduğunu ifade etti. Davutoğlu, “ İzmir’imizin yiğit insanları, Milli Hakimiyetin kader şehri, istiklal aşığı İzmirliler, 21 yüz yıla cumhuriyetin 2. Yüzyılına yeni bir ufuk çizmek için buradayız. İzmir’e kader şehri dedim ve destansı bir toplulukla buradan Ankara’ya, Beştepe’ye ve dünyaya diyor ki biz buraya yeni bir ufuk çizmeye yeni bir kader yazmaya geldik. Omuz omuza veren İzmir yeni bir ufka yürüyoruz. Yeni bir günün doğuşuna şahitlik etmek için yürüyoruz. Farklı siyasi geleneklerden, farklı siyasi partilerden gelen 6 genel başkan ile huzurunuzdayız. Bu tabloyu ortaya çıkarmak için çaba sarf eden 13. Cumhurbaşkanımıza ve genel başkanlara teşekkür ederim. Bu manzara kolay olmadı aylarca görüştük ama hep şeffaftık, hiçbir şey gizli olmadı. Ya otoriter kirli düzen devam edecek ya da Türkiye’yi, milleti birleştiren Millet İttifakı yola devam edecek. Bir tarafta hepsi öfkeli yamalı bohça Cumhur İttifakı bir yanda da güler yüzlü, vakur Millet İttifakı işte aramızdaki fark bu” diye konuştu.

“14 MAYIS’TA ÜLKEMİİZN YOL HARİTASI DA DEĞİŞECEK”

Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

14 Mayıs’ta sadece iktidar değişmeyecek, ülkemizin  yol haritasını da değiştireceğiz. Demokrasi ve özgürlükler, insan haklı, eğer bu yamalı bohça yoluna devam ederse ki buna izin veremeyeceğiz edemeyecek. Ederse özgürlüğümüz kalamayacak, baskılar, cezalar devam edecek. Ama biz geldiğimiz de size söz veriyoruz özgürlük alanları genişleyecek, hiç kimse ötekileştirilmeyecek, herkes eşit Türkiye vatandaşı olarak yaşayacak. Gençler tweet yüzünden tutuklanmayacak, herkes istediği hini konuşacak, istediği gibi giyinecek. Bu size söz. Kutuplaştırmanın son bulması için bu değişikliği yapacağız. Adaletin olmadığı hiçbir yerde huzur ve güven olmaz. Bugün talimatla yürüyen yargı mekanizmasını tam ve bağımsız bir yargı sistemine dönüştüreceğiz.

“SİNAN ATEŞİN KATİLLERİ MAHKEMEYE ÇIKACAK”

Sinan Ateş’in katillerini bulup mahkemeye çıkaracağız. Hiç kimse bir cinayeti ört bas edemeyecek. Tahribatla değil vicdan ile karar veren hakimlerin yargısı gelecek.. İnsan onuruna yakışır bir ekonomik düzen kuracağız.

Akşener: 'Her aileden bir oy istiyorum'

Millet İttifakı'nın büyük İzmir mitinginde konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Her aileden bir oy istiyorum. Çünkü şu ana kadar en çok eziyet gören benim. Bize 'sürtük' dendi, bana 'fosforlu' dendi. Her aileden bir oy istiyorum. Moralim için istiyorum, ailem için istiyorum, torunum için istiyorum." dedi.