Bu , sponsorumuz Seaspan Corporation'ın hazırladığı ve özellikle konteyner gemilerinin daha sürdürülebilir hale gelmesi için üç yola evrilme şeklini ele alan iki bölümlük The Shipping Industry: Plotting a Course for the Future'ın ikinci ve son bölümü .

1. Konteyner Gemisi Emisyonlarının Gelgitini Durdurmak

Elektrikli araçlarda kanıtlanmış ve ticari olarak ölçeklenebilir bir teknolojiye sahip olan kişisel taşımacılığın aksine , nakliye için sihirli değnek yoktur. Bununla birlikte, mevcut teknolojiler ve tasarım iyileştirmeleri, toplam filo emisyonlarına karşı önemli ilerlemeler kaydedilmesine yardımcı olabilir.

Seaspan'ın verilerine göre, pervane yükseltmeleri (%6,5), gövde kaplamaları (%5,0'a kadar) ve ana motor yenilemeleri (%4,4) emisyonları tek başına sıfıra indirmez, ancak birlikte ele alındığında büyük tasarruf sağlar .

İlginç bir şekilde, en büyük potansiyel etki, yakıt tüketimini ve bunun sonucunda emisyonları azaltan gemileri yavaşlatmaktan (%8,5) gelebilir. Net sıfıra giden yarışta, yavaş ve istikrarlı bir şekilde yarışı kazanabilir.

2. Okyanus Yeşilinde Yelken Açmak

Ancak uzun vadede, tasarım ince ayarları, endüstrinin fosil yakıtlara olan güveni olan odadaki fili ele almıyor. Amonyak, metanol ve hatta rüzgar enerjisi gibi alternatif yakıtlarla çalışan gemilerin tümü geliştirme aşamasındadır, ancak teknolojilerin çoğu hala erken aşamalardadır.

Kalkınmayı teşvik etmek için, yıllık BM iklim konferansı olan COP26'da bir grup ülke, gemilerin alternatif yakıtlarla çalışacağı yeşil nakliye koridorları oluşturmayı taahhüt etti. ABD ve Birleşik Krallık da dahil olmak üzere toplam 24 ülke Clydebank Deklarasyonunu imzaladı ve birlikte sıfır emisyonlu nakliyeye geçişi kolaylaştırmayı umuyorlar.

3. Fosil Yakıtları Yüksek ve Kuru Bırakmak

Birçok gemi sahibi ve işletmecisi, alternatif yakıt teknolojileri olgunlaşırken, sıvı doğal gazı (LNG) bir geçiş yakıtı olarak görmektedir. LNG, yüksek kükürt içeren oldukça viskoz bir artık yakıt olan geleneksel bunker fuel oil'den %13,2 ila %16,6 daha az CO 2 yayar , bu nedenle LNG ile çalışan konteyner gemilerinin mevcut sipariş defterinin %29,23'ünü temsil etmesi şaşırtıcı değildir.

Ancak mevcut küresel filonun %2,4'ü hariç tümü fosil yakıtlarla çalıştığından, önümüzde hâlâ uzun bir yolculuk var. 

Doğru Yolda

1997 Kyoto Protokolü, birçok kişinin iklim değişikliği konusunda hızlı ve yeterince ilerlemediği için  eleştirdiği denizcilik endüstrisi için iklim değişikliği eylem forumu olarak IMO'yu kurdu .

Deniz Çevresini Koruma Komitesi'nin Temmuz 2023 toplantısında IMO, bağlayıcı hedefler yerine 2030 ve 2040 için emisyon azaltımları için "göstergesel kontrol noktaları" belirleyen yeni bir sera gazı stratejisini benimsedi ve "ya da civarında" net sıfıra ulaşmayı taahhüt etti. , yani farklı ulusal koşullar dikkate alındığında 2050'ye yakın.” IMO ayrıca karbona bir fiyat koymayı da reddetti.

Kesin hedefler olmasa bile, birçok endüstri oyuncusu iklim acil durumu konusunda harekete geçmek için beklemiyor. Dünyanın en büyük bağımsız charter sahibi ve konteyner gemisi yöneticisi Seaspan, filosunu çevre dostu hale getirmek için harekete geçiyor. Kısa süre önce, 15 gemiyi yeşil metanolle de çalışabilen çift yakıtlı motorlarla donatmak için bir anlaşma imzaladılar ve 45 tane daha seçeneği var.