GÜNDEM

Üzerine 16 HES ve iki barajın yapıldığı Melet Irmağı’nın Kuruçay mevkiine, taş ocağı yapılmak isteniyor.

hüseyin okumuş
217301 Görüntüleme
18 Temmuz 2023 11:33
Son Güncelleme: 18 Temmuz 2023 11:33
Üzerine 16 HES ve iki barajın yapıldığı Melet Irmağı’nın Kuruçay mevkiine, taş ocağı yapılmak isteniyor. Bölgenin doğal yapısının bozulacağı gerekçesiyle köylüler, ocağa karşı çıkıyor. Taş ocağına karşı daha önce dava açan köylüler, şimdi de change.org’da imza kampanyası açtı.
Üzerine 16 HES ve iki barajın yapıldığı Melet Irmağı’nın Kuruçay mevkiine, taş ocağı yapılmak isteniyor.

 Akpınar Köyü muhtarı İzzet Kara, “Irmak, bize bir doğa mucizesi olarak bahşedilmişken, üzerine 16 HES ve iki baraj yapılarak sesi kısıldı. Şimdi de köylünün gelir kapısı olan bal ormanları ve fındık bahçeleri bir taş ocağı pahasına yok ediliyor” dedi. Projeye karşı olmalarına rağmen ‘ÇED olumlu’ kararı verilmesine tepki gösteren Kara, “Proje alanındaki alana ‘orman vasfı yoktur’ diyen Tarım Orman Müdürlüğü’nü, ‘karayoluna zararı yoktur’ diyen Karayolları Müdürlüğü’nü, ‘benim sahama girmediği sürece sıkıntı yoktur’ diyen Ordu Büyük Şehir Belediyesi’ni, proje Melet Irmağı’nın dibinde olmasına rağmen izin veren DSİ Müdürlüğü’nü, ‘ÇED olumlu’ raporu veren Çevre Bakanlığı’nı esefle kınıyorum” dedi. Bahsi geçen Kuruçay mevkiinde dedesinin arı kayaları olduğunu söyleyen Akpınar köyünde yaşayan Muhittin Güler, “Bundan 70 yıl öncesinde bu kayalıklarda dedemin arı kayaları vardı. Bu vahşi ormanı Melet Irmağı ile buluşturan kayalıklardaki doğal balın tadını hiçbir yerde bulamazsınız. Onlarca insan bal kayalarındaki arılarla geçimlerini sürdürüyor. Dedelerimizden miras kalan Kuruçay bal kayalıklarını ve ormanlarımızı torunlarımıza miras olarak bırakacağız. Taş ocağına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Akpınar köyü muhtarı İzzet Kara, Darıcabaşı muhtarı Sinan Biçer, Pınarlı muhtarı Hakan Başaran ve köylüler, bu konuda kamuoyu oluşturmak için change.org da ‘Endemik bal ormanlarına yapılacak taşocağını durduralım’ adı altında imza kampanyası da başlattı. Toplanan imzaların, Tarım ve Orman Bakanlığı’na gönderileceğini ifade eden muhtar Kara yasal mücadeleye sonuna kadar devam edeceklerini söyledi.

BU BÖLGEDE DAHA ÖNCEDE ÇED RAPORLARINA KARŞIDA HALK BİRLİK OLMUŞTU.

ORDU ÇEPNİ DERNEĞİ Başkanı Hüseyin OKUMUŞ  ile görüştüğümüzde bölgenin geçmişi hakkındada bilgiler verdi.

Ordu'nun yüzde 74 maden sahası ilan edilirken, bölgede çevreye büyük zarar veren altın madeninin ÇED süresi doldu. Madeni kapatıp gitmesi gerekiyor. Ancak Maden şirketi yeni ÇED başvurusunda bulunuyor.

8 yıldır Ordu-Fatsa’da zehir saçan siyanürlü maden için uğraşıyor. Ordulular ve tüm Karadeniz ayakta…

2013 yılında ilk kazmayı vurduklarında millet ne olduğunu anlamadı. Ama şimdi herkes ne olduğunu ve neyle karşı karşıya olduklarını çok net görüyor. Hani derler ya bir musibet bin nasihatten iyidir diye. İşte Fatsa’da tam da onu yaşıyoruz.

Aradan 10 yıl geçti. Ordu-Fatsa’daki siyanürlü altın madeni 6 yıldır bölgeye zehir saçıyor. ÇED süresi doldu. Kapatıp, pılını-pırtısını toplayıp bölgeyi terk etmesi bekleniyor. Ama gitmiyor.

Diğerleri gibi 3-5 yıllığına geldiklerini söylediler ama girdikleri bölgeyi bitirmeden, tüketmeden gitmezler. Bahar Madencilikte farklı değildi elbette. Şimdi yeni ÇED başvurusunda bulundu. Madeni iki katına çıkarmak istiyor. Fatsa’ya 5 dakika mesafedeki bir siyanürlü maden burası. Şimdi de Fatsa’nın tepesine 50 metre derinliğinde 3 milyon metreküplük bir zehir barajı inşa etmeyi planlıyorlar. O da yetmeyecek. İkincisini, üçüncüsünü talep edecekler.

'EVLERİNİZİ BOŞALTIN' YAZISI

Madende patlatılan dinamitler ve kazılar nedeniyle çevresindeki köylerde heyelanlar başladı. Evler oturulamaz hale geldi. AFAD, “Evlerinizi boşaltın” diyerek köylülere yazı gönderiyor. Peki nereye gidecekler? Bunu söyleyen yok. Bu insanların yaşam alanı orası. Ha Rusya gibi tepelerinden bomba atarak milleti evinden barkından kaçırmışsın, ha ‘madencilik yapıyorum’ diye milletin köylerini dinamitlemişsin; ortalığa siyanür saçmışsın. Ne farkın var? Bu insanları hayata bağlayan toprakları zehirletip, dinamitlerle paramparça edilmesini seyret, sonra da, “Heyelan var, evinizi boşaltın” diye millete yazı gönder.  Bu mudur devlet yönetimi?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan millete “kestane balı” yemesini öneriyor… Piyasadaki en pahalı bal olması bir yana, başında olduğu hükümet Fatsa’daki ve tüm Karadeniz’deki kestane ormanlarını kesiyor.

‘TARIM BİTECEK, ORMANLAR YOK OLACAK, DERELER KURUYACAK’

Edindiğimiz deneyimlere göre bu projenin uygulanmasıyla kesinlikle korunması gereken ve koruma altına alınmış hayvanlar tamamen yok olacak.İnşaat sürecinde yaşanacak gürültü, toz, titreşim, hava ve su kirliliği nedeniyle süt, et, bal üretimi azalacak. Özellikle yaz aylarında yeterli sulama yapamayacak olan çiftçiler sebze ve meyve üretiminden vaz geçecekler. Kamulaştırılarak sökülecek olan fındık bahçeleri nedeniyle fındık üretimi azalacak. Ağaç kesimiyle ormanlık alanlar yok olacak. Dere yataklarında yeterli su kalmayacak ya da dereler tamamen kuruyacak. Köylülerin içme ve kullanma su ihtiyaçları tamamen şirketin insafına kalacak. Sonuç olarak; doğal hayat yok olacak, tarım ve hayvancılık faaliyetleri azalacak, insanlar göç etmek zorunda kalacak, bölge fakirleşecek. Tüm bunlara değer mi? ORDU ÇEPNİ DERNEĞİ olarak, projeden etkilenecek olanlara isterlerse proje hakkında bilgilendirme yapabilir, hukuki destek verebiliriz.”

Türkiye’yi “madencilik ülkesi” yapacaklarmış. 

Ordu’nun yüzde 74’ünü maden bölgesi ilan ettiler. Düşünebiliyor musunuz? Yeşil Ordu’nun yüzde 74’ü param parça edilecek. Ve buna evet diyen bir iktidar var bu ülkede. Yüzde 80’i tarım alanı ve ormanlardan oluşan bir coğrafyada siz yüzde 74’ünde yani dörtte üçünde “madencilik” izni veriyorsunuz.

Madencilik denince de öyle bildiğiniz madenlere benzemiyor bunlar. Yerin altında dehlizler, tüneller falan değil. Onun da ekosistemi zararları var ama altın madenciliği dedikleri şey tam bir ekokırım. Yıkımın zirvesi. Taş ocakları, bentonit ocakları da farklı değil. Coğrafya tamamiyle ters yüz ediliyor. ‘Şunu çıkarıp, onu alıp, tekrar eski haline getireceğiz’ değil bu iş. Onlar masal. Yapılan bütün madencilik coğrafyayı yıkmaktan ibaret. Ormanların kesilmesi, su kaynaklarının zehirlenmesi ve bölgenin yaşanılamaz hale getirilmesi.

Birileri ülkenin dağlarını, ormanlarını, yaylalarını, meralarını, köylerini, su kaynaklarını “meta” olarak görüp satılığa çıkarmış durumda. Bunu da millete, “iş, istihdam, ekonomi” diye pazarlıyorlar. Onların “iş” dediği milletin köyünün yıkılması; onların “istihdam” dediği yüz binlerce ağacın bir çırpıda içindeki trilyonlarca canlıyla birlikte yok edilmesi; onların “ekonomi” dediği bu ülkenin can damarları olan yaylaların-meraların ve su kaynaklarının acımasızca zehirlenmesi. Bu bir ekonomi değil olsa olsa “ekokırım” olabilir.

HERKESİN GÖZÜ BU BÖLGEDE

Bakanlıkta yapılacak İDK (İnceleme Denetleme Kurulu) toplantısında Bahar Madencilik ’in bölgeye yıkım getiren, kestane ormanlarını kesen, suları zehirleyen siyanürlü altın madenine tamam mı devam mı kararı verilecek. 

Türkiye fındık bahçelerinden her yıl 2 milyar dolardan fazla gelir elde ediyor. Yüz binlerce insan fındıktan ve bağlı sektörlerden geçimini sağlıyor. Siz şimdi üç beş milyon dolar devlete gelir elde edeceğiz, 150-200 kişiye istihdam sağlayacağız diye bu sistemi dinamitliyorsunuz. Bu yüz yıllar sürecek gelirinizden birileri vurgun yapıp cebini dolduracak diye vazgeçiyorsunuz. Soruyorum size, bunun akılla, mantıkla izah edilebilir bir yanı var mıdır?

 Ordulular, Fatsalılar, Mesudiyeliler, Altınordu, Akkuş, Aybastı, Çamaş, Çatalpınar, Çaybaşı, Gölköy, Gülyalı, Gürgentepe, İkizce, Kabadüz, Kabataş, Korgan, Kumru, Perşembe, Ulubey, Ünye ve bu ülkedeki tüm yaşam savunucuları Ankara’da, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın önünden ‘güçlü bir sesle’ Yeşil Ordu’nun korunmasını talep edecekler.   ORDU ÇEPNİ DERNEĞİ

 

                                           ORDUNUN MADEN RUHSATLARININ DAGILIŞI

 IV. Grup maden ruhsatlarının dağılışı  • Ormanlar: % 65, • Meralar: %64 • Tarım alanları: %76 • Yaşam alanları (iskan): %78 Maden Ruhsatlarının Dağılışı Korunan alanlar: %91 Arkeolojik sit alanları: %94 Tabiat Parkı: %36 Tohum-Meşcere Alanı: %100 Doğal Sit Alanı : %100 Önemli Doğa Alanları: %80 Giresun Dağları ÖDA: %100 Giresun-Ordu Kıyıları: %55 Maden Ruhsatlarının Dağılışı

ORDUNUN MADEN RUHSATLARININ DAGILIŞI
Sonuç ve Öneriler   Maden Kanunu'nda bugüne kadar yapılan değişiklikler bizi neredeyse her karışı madenleriçin ruhsatlandırılmış bir coğrafya ili ile karşı karşıya bırakmaktadır. Milyonlarca yıldaoluşmuş doğal varlıkların ve binlerce yıllık kültürün varlığını devam ettirebilme hakkı haritalandırma çalışmasında görülen madencilik ruhsatlarının faaliyete geçmesiyle yokolacaktır. Çalışmanın ortaya koyduğu sonuçlar sadece ilinizde değil aynı zamanda Türkiye genelindeekolojik temelli, bütüncül, tarımsal üretimi önceliklendiren “arazi kullanım planlamasınave koruma yaklaşımına” ihtiyaç olduğunu göstermektedir.Bir harita ve yazı görüntüsü olabilir

5403 sayılı Toprak Koruma veArazi Kullanımı Kanunu arazi kullanım planlarının hazırlanması konusunda gerekli hükümleri içerse de kanunun yasalaştığı 2005 yılından bu yana bu konuda maalesefönemli bir ilerleme kaydedilememiştir. Dahası çalışma doğa koruma alanlarından, önemli doğa alanlarına, tarım alanlarındanmeralara, ekolojik, kültürel ve ekonomik değere sahip alanları madencilik faaliyetlerinekapatan bir kanuna ihtiyaç olduğunu da göstermektedir. Geleceğimizin mirası bu nadircoğrafya madencilik faaliyetlerine tamamen kapalı statüleri ile korunmalıdır.

Bir şunu diyen bir yazı '8 ilçede yüzde 90'ınıท üzerinde ruhsatlılık oranı, 19 ilçenin 17'sinde %50'nin üzerinde ruhsatlılık oranı, 100 Fatsa, Çatalpınar, Çamaş, Gülyalı, kabaüz Karataş, Ulube ruhsat oranlarının yüzde yüze ulaştığı ilçeler, 60 Çamaş, Fatsa, Ünye işletme ve safhaşındaki ruhsatların en yoğun ilçeler, Çamaş'ın %65'i, Ünye'nin% %53'ü, arama/işletme safhasındaki ruhsatlarca ruhsatlı. மO0' görseli olabilir

10. HES Projesi: Melet Nehri Artık Akmaz Oldu - Hikmet Adal - bianet

Mesudiyeliler HES'lere de, taş ocaklarına de karşı - Evrensel

Ordu Çevre Derneği, HES ve madene karşı İstanbul'da bulunan Mesudiyeliler dernekleriyle bir araya geldi - Evrensel

Yorum Yazın

Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Belediyeler hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar

  • Ahmet Koç

    Seçimlerde yüzde 70 ile desteklerden iz bu iyi günleriniz durmak yok yola devam
  • Ahmet Koç

    Seçimlerde yüzde 70 ile desteklerden iz bu iyi günleriniz durmak yok yola devam