Rapor boyunca miras kavramının kesin ve genel bir tanımı yapılmadı çünkü mirasın hâlâ müzakere edilen, değişen ve evrilen bir anlayış olarak karşımıza çıktığı belirtildi. ÇEKÜL Vakfının yıllardır vurguladığı “doğa-kültür-insan bir bütündür” yaklaşımı raporun temelini oluşturdu. Doğa ve kültür birbirinden ayrı değil, tersine, bir bütün olarak değerlendirildi. Raporda, “iklim krizi ve miras” dört ayrı başlıkla incelendi:
Etkileyen: İklim Değişikliği bölümünde; iklim krizinin genel hatları belirlendi ve Türkiye’nin iklim kriziyle mücadeledeki durumuna dair literatür araştırmaları paylaşıldı.
Etkilenen: Mirası Değerlendirmek bölümünde; dünyanın farklı bölgelerinden, iklim krizinin mirası nasıl etkilediğine dair örnekler paylaşıldı ve Türkiye’de yapılan saha çalışmalarının analizleri sunuldu.
Etkileşim: Atılan Adımlar bölümünde; uluslararası politikalardan yerel müdahalelere, farklı ölçekteki çalışmalar paylaşıldı. İklim krizinin kültürel mirasa olan etkisindeki riskleri azaltmaya odaklanan çabalar, örneklerle desteklendi.
Etki: Miras ile Olumlu Etki Yaratmak bölümünde; mirasın yaratacağı olumlu etkiler ortaya koyuldu.
Dayanıklılık; iklim ve afetlerin sonuçlarından en az şekilde olumsuz etkilenmek ve gelişimi sürdürülebilir kılmak demektir. UNESCO’ya göre “kültürel mirasın korunması, dayanıklılığı artırma konusunda; bu alanlardaki afetlerden korunma ve toplulukların dayanıklılığını güçlendirmek için iyi korunmuş bir tarihi çerçeve potansiyeline ve deneyim zenginliğine sahip olması nedeniyle sürdürülebilir kalkınma için yarar sağlamaktadır”.
Kültürel miras risk altında: Hem Covid-19 pandemisi hem de yaşanan doğal afetlerle birlikte geleneksel bilgilere, uygulamalara ve değerlere bağlı kalmanın önemi her zamankinden fazla artmıştır. Kültürel miras iklim değişikliği tehdidi altındadır; aynı zamanda, bu krizin olumsuz etkilerini hafifletmek için önemli bir değerdir. Bu potansiyeli anlamak en önemli başlangıçtır.
Acil eylem planına geçmek, değerleri genişletmek, birlikte hareket etmek gerekiyor: Miraslar, sürdürülebilir kalkınmayla ilgili politika ve planlara entegre edilmelidir. Aciliyeti vurgulamak için yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde eylemin önemi vurgulanmalıdır. Özellikle yerel yönetimlerde Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları (KUDEB) ile İklim Değişikliği Bürolarının (daire başkanlığı, müdürlük ve benzeri) birlikte çalışmalı; İklim Eylem Planları, Miras Yönetim Planları ve Koruma Planlarının entegrasyonu sağlanmalıdır.
İklim Krizinde Dayanılılık İçin Kaynak Olarak “Miras” raporuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Yerelde çalışan uzmanlara, öğrencilere, sivil toplum kuruluşlarına rehber olabilecek raporda, anket çalışmalarının detaylarını da inceleyebilirsiniz.
Yorum Yazın