GÜNDEM

Kaboğlu’ndan, belediye başkanlarına gözaltılara tepki: "Anayasa ve hukuk dışı işlemlere imza atanlar bir gün sorumlu olacaklardır"

hüseyin okumuş
298484 Görüntüleme
05 Temmuz 2025 22:06
Son Güncelleme: 05 Temmuz 2025 22:06
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Çorlu ve Marmara Cezaevleri’nde bulunan, aralarında Ekrem İmamoğlu’nun da yer aldığı 14 kişiyi ziyaret etti. Marmara Cezaevi önünde açıklama yapan Kaboğlu, bu sabah 3 belediye başkanın daha gözaltına alınmasına ilişkin, "Bu yapılan işlemler Anayasa’ya, hukuka aykırıdır. Devlet yönetimi, görev, yetki ve sorumluluk kavramlarında anlamını bulur. Bu açıdan Anayasa dışı, hukuk dışı işlemlere imza atanlar bir gün sorumlu olacaklardır. Bunu unutmasınlar" dedi.
Kaboğlu’ndan, belediye başkanlarına gözaltılara tepki: "Anayasa ve hukuk dışı işlemlere imza atanlar bir gün sorumlu olacaklardır"

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Çorlu ve Marmara cezaevlerinde ziyaretler gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile Mehmet Pehlivan, Murat Ongun, Hasan Akgün, Elçin Karaoğlu, Ahmet Özer, Aykut Erdoğdu, Resul Emrah Şahan, Rıza Akpolat, Fatih Altaylı, Ramazan Gültekin, Gürkan Akgün, Baki Aydöner, Ali Sukas’ı ziyaret ettiğini belirten İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, cezaevi önünde açıklamada bulundu.

Kaboğlu, 2 yüksek güvenlikli hapishanede 14 tutukluyu ziyaret ettiklerini belirterek, "Yüksek güvenlikte hapishane, ağır suçları, ağır cezaları gerektiren suçları işleyen hükümlülerin yattığı hapishanelerdir. Şimdi burada iki önemli temel sorun var. Birincisi şu, bütün bu ziyaret ettiğimiz kişiler tutuklulardır, bu kişiler suçsuz sayılma hakkından yararlanırlar, suçlu değillerdir. Tutuklu, kişiler, yüksek güvenlikli hapishanelere konamazlar. İkincisi, bu kişiler kesinlikle Anayasa'ya aykırı olarak tutuklanmışlardır, bu kişilerin tutuklanma koşulları bulunmamaktadır" diye konuştu.

"Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal ediliyor"

Anayasa'nın 19. maddesinin hangi nedenlerle kişilerin tutuklanması gerektiğini açıkça saydığını vurgulayan Kaboğlu, şunları kaydetti: 

"Tutukluluk bir istisnadır. Tutuksuz yargılanmak ise kuraldır. Eğer gerçekten tutuklanmayı gerektiren nedenler var idiyse, aslında adli kontrol yaptırımı suretiyle, tutuklanmayla ulaşılması öngörülen hedeflere adli kontrolle de ulaşılabilir. Bu itibarla, haksız, hukuksuz yere, anayasa dışı yol ve yöntemlerle, bugün ziyaret ettiğimiz ve edemediğimiz belediye başkanlarının, gazetecilerin, avukatların, kamu yöneticilerinin tutukluluk durumu aslında, sürekli bir biçimde kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edilmesidir. Bu hakkın özüne dokunulmasıdır. Ve bu nedenle bu tutuklama işlemini yapanlar, tutuklamaya karşı itiraz başvurularını reddedenler aslında sorumlulukla karşılaşması gereken kişilerdir. Çünkü haksız tutuklanma sorumluluğu beraberinde getirmektedir. Bugün bu hapishanelerde bulunan kişiler aslında adil yargılanma hakkı gereklerinden başından itibaren yoksun kılınmışlardır. Adil yargılanma hakkının bütün öğeleri başta savunma hakları olmak üzere suçsuz sayılma hakkı olmak üzere ihlal edilmiştir. Bu ihlal durumu, Ahmet Özer dışında hiçbiri hakkında iddianamenin hazırlanmamış olmasıdır.

Oysa, ceza hukukunda, hukukta bir fiilden, bir olgudan hareketle suçlandırma işlemi yapılır. Ama bu tanık olduğumuz somut durumda, kişilerden hareketle, kişiler özgürlüğünden alıkonulmuş, özgürlükten alıkonulduktan sonra yalancı tanıklıklarla, -mişli  geçmiş fiilleriyle birtakım suçların atılmasıyla, dedikodularla, varsayımlarla suçlandırılmak suretiyle adeta delil üretilmeye çalışılmaktadır. Bu büyük bir haksızlıktır. Yalnızca özgürlüğünden alıkonulmuş olan kişilere yönelik haksızlık değil, onların ailelerine, yakınlarına yönelik haksızlıktır.  Aynı zamanda mesleklerine yönelik suçtur. Yani, belli mesleklere yönelik olarak suç işlenmektedir."

Avukat Onur Büyükhatipoğlu’nun gözaltına alınmasına da tepki gösteren Kaboğlu, "Mehmet Pehlivan hapishanede olmamalıydı. Çünkü burada bulunmanın tek nedeni savunma mesleğini yerine getirmesi. Dolayısıyla Avukat Onur Büyük Hatipoğlu'nun da buraya gelmemesi gerekiyor” dedi. 

Ramazan Gülten’in bebeğinin doğumuna gitme izni talebi 

Tutuklu bulunan İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve İmar Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten’in avukatlarının, Gülten’in yakın zamanda doğum yapacak eşine hastanede eşlik edebilmesinin sağlanması istemiyle yaptıkları başvuruya ilişkin de "Ben bir Anayasacı olarak, bunun aynı zamanda Anayasa gereği olduğunu belirtiyorum. Aileyi bu kadar kutsadığımız, bu kadar öne çıkardığımız bir dönemde herhangi bir biçimde suç işlememiş bulunan bir babanın, çünkü Ramazan bey bir suçlu değil, sadece bir tutuklu, bu hakkını kullanması son derece doğaldır, insanidir ve de hukukidir” ifadelerini kullandı. 

“Adıyaman, Adana ve Antalya Belediye başkanları derhal serbest bırakılmalıdır”

Kaboğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında bu sabah gözaltına alınmasına ilişkin ise şöyle konuştu:

"Bugün burada hapishanelerde tanık olduğumuz Anayasa dışı, hukuk dışı, keyfi tutukama işlemlerinin daha başta yakalama, gözaltına alma işlemleri aşamasında başlanmış olduğunu, yeni bir dalganın gelmiş olduğunu görmekteyiz. Kesinlikle bu yapılan işlemler Anayasa’ya aykırıdır, hukuka aykırıdır. Devlet yönetimi, görev, yetki ve sorumluluk kavramlarında anlamını bulur. Bu açıdan Anayasa dışı, hukuk dışı işlemlere imza atanlar bir gün sorumlu olacaklardır. Bunu unutmasınlar. Hiç değilse, bugüne kadar yapılan hatalar zincirine yeni biri eklenmemelidir. Adıyaman, Adana ve Antalya Belediye başkanları derhal serbest bırakılmalıdır.”

Yorum Yazın

Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Belediyeler hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.