CUMHURİYETİN 100. YILINDA ÜLKEMİZİN TARİHİ YOLCULUĞUNA BAKIŞ Hüseyin OKUMUŞ Yazdı.

Hüseyin Okumuş
28946 Görüntüleme
30 Ekim 2023 20:39
Son Güncelleme: 30 Ekim 2023 20:39
CUMHURİYETİN 100. YILINDA ÜLKEMİZİN TARİHİ YOLCULUĞUNA BAKIŞ Hüseyin OKUMUŞ Yazdı.

Değerli okurlarım Ülkemizin bugününe Yüz yıllık değerlerle bakarsak ve Cumhuriyeti tanımlarken Bağımsızlık düşüncesi ile 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet, tarih yolculuğundaki varoluş mücadelemizi taçlandıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük eseridir.

Bu yıl, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yokluklardan çıkardığımız mucizenin adı olan Cumhuriyet’in 100. yıl gururunu yaşamaktayız.

Türkiye Cumhuriyeti sadece bir yönetim biçiminin, bir rejimin değil, bütün bir toplumun yaşam alışkanlıklarının, yaşama ilkelerinin, toplumsal ilişki biçimlerinin ve kurallarının tepeden tırnağa değiştirilmesinin adıdır.

29 Ekim 1923’te resmen ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti, Tanzimat, 1. ve 2. Meşruti-yet reformları sonrasında, devrimniteli- ğinde büyük bir dönüşümün adıdır.

Tek tek insan yaşamlarında olduğu gibi top- lumların yaşamında da bütün dönüşümler, birbirini izleyen olayların, olguların, eylem-lerin toplamının sonucudur.

Türkiye Cumhuriyeti sadece bir yönetim biçi- minin, bir rejimin değil, bütün bir toplumun yaşam alışkanlıklarının, yaşama ilkelerinin,toplumsal ilişki biçimlerinin ve kurallarının tepeden tırnağa değiştirilmesinin adıdır.

Sadece bizim tarihimizin değil bütün insanlık tarihinin tanık olduğu en köktenci bir dev- rimdir.

Cumhuriyet değerleri bu gün ölümcül bir tehditle karşı karşıya ise, bunun başlıca bir nedeni de onu savunacak çevrelerin, toplumsal sınıfların, işçilerin, köylülerin, esnafın, memurların, aydınların örgütsüz bırakılmış olması, Cumhuriyet kurucularının bu gerçeği yeterince görememiş olmalarıdır.

Köy çocuklarını Cumhuriyet değerleriyle eğiterek köylünün eğitilmesi alanında bir eğitim ordusu yaratmayı hedefleyen, kısa sürede ulaştığı önemli sonuçlarını bugün de duyumsadığımız (büyük bir yazarlar ku- şağının bu ocakta yetişmiş olması yeterince uyarıcı bir olgudur) köy enstitülerinin 1940’lı yıllarda kapatılmaya başlanarak yerlerini din eğitimi veren okulların almasına olanak sağlanması, bağışlanamaz bir öngörüsüzlük örneğidir ve suçtur.

Kurucu önderin evrensel ideolojisini çocuk- lara, gençlere, kitlelere öğretip duyumsat- mak bakımından da aynı sığ ve ezberci yak- laşımlar uygulana gelmiştir. Mustafa Kemal Ataürk her şeyden önce bü- yük bir aydın, tepeden tırnağa çağdaş bir in- san örneğidir...

Cumhuriyet; her ne kadar günümüzde eko- nomiden dış politikaya, eğitimden sağlığa, kentleşmeden tarıma dek çok çeşitli alanlar- da, çok büyük sorunlara sahip olsa da, hem çıkış noktası hem de hedefi açısından başa- rılı bir projedir. Aradan geçen 100 yılda çok önemli başarılara da imza atmıştır. Dünya tarihinin gördüğü en iddialı, en kapsamlı, en köktenci aydınlanma devrimlerinden biridir.

Büyük ve ilerici bir atılımdır. Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün ardından, Atatürk’ün yolunda yorulmadan, sapmadan, yalpalamadan yürümeyi başaramayan kadroların sebep olduğu ve biriktirdiği sorunlar ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, Türkiye’nin birikimi, Cumhuriyet’in kazanımları, tüm bu sorunları çözecek güçtedir. Dertlerimiz ne kadar çok olursa olsun, dermanımız Cumhuriyettir.

Bizim kurucu felsefemiz aydınlanmacıdır; laik ve demokratik hukuk devletinde, çağdaş ve ilerici bir anlayışa sahiptir. Eşitlikçi kimliğiyle temel hak ve özgürlükleri teminat altına alır. Kimsenin yaşam tercihlerine müdahale etmez.

CUMHURİYETİMİZİN 100 YILI KUTOLSUN

Yorum Yazın

Yazarın Diğer Yazıları

Yazarın tüm yazılarını görmek için tıklayınız.