Türkiye Cumhuriyeti, halkın iradesini esas alan, birey olma bilincini ve özgürlükleri güvence altına alarak seçme ve seçilme hakkını teminat altına alan bir Cumhuriyettir. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, halk egemenliğine dayalı bir yönetim anlayışı benimsenmiş ve vatandaşlara kendilerini özgürce temsil etme, ülke yönetiminde söz sahibi olma hakkı tanınmıştır. Ancak, halkın iradesine yönelik hukuksuz kayyum atamaları ve halk üzerinde kolluk kuvvetleri ile kurulan baskılar, demokratik değerleri zayıflatmakta ve halkın temsil edilme hakkını yok saymaktadır. Hukuksuz kayyum atamaları, halkın seçme ve seçilme hakkını ihlal ederek Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik temelini sarsmaktadır. Bu müdahaleler, halkın doğrudan seçtiği temsilcileri devre dışı bırakarak halkın iradesini yok saymakta ve yönetimi halktan koparmaktadır. Halkın özgürce seçtiği yöneticilerin yerine kayyum atanması, sadece demokratik değerlere değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in sunduğu birey olma ve özgür yaşama haklarına da doğrudan zarar verir. Bu durum, toplumun adalet duygusunu zedelerken, vatandaşların kendilerini yönetimde ifade edebilme özgürlüğünü de engeller. Ayrıca, halkın demokratik haklarını savunmak üzere yaptığı barışçıl talepler karşısında kolluk kuvvetleri ile kurulan baskılar, halkın idaresine yönelik bir tehdit niteliğindedir. Devletin temel görevi, vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumak iken, halk üzerinde baskı kuran uygulamalar toplumsal barışı zedeler ve bireylerin sisteme olan güvenini sarsar. Kolluk kuvvetlerinin, halkın demokratik tepkilerini bastırma amacıyla kullanılması, özgür bir toplum düzeni oluşturma ilkesine aykırıdır ve Cumhuriyet'in kazanımlarına ters düşer. Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarının en temelinde, halkın kendi iradesiyle kendini yönetme hakkı bulunmaktadır. Seçme ve seçilme hakkı, bireyin ülke yönetimine katılımını sağlarken; özgürlükler, bireylerin kendilerini ifade edebildikleri, farklılıklarıyla barış içinde yaşayabildikleri bir toplum düzeni kurar. Bu bağlamda, halkın iradesine yönelik yapılan hukuksuz kayyum atamaları ve baskıcı uygulamalar, Cumhuriyet’in özgürlükçü, demokratik ve halkın iradesine saygı gösteren yapısına doğrudan zarar vermektedir. Sonuç olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerleri olan demokrasi, özgürlük, adalet ve halkın iradesine saygı ilkelerine sahip çıkmak, toplumsal barışın korunması adına büyük önem taşır. Bu kazanımlara zarar veren hukuksuz atamaların ve baskıların derhal son bulması, Cumhuriyet’in özgürlükçü yapısının sürdürülebilirliği ve halkın iradesine saygının tesis edilmesi için elzemdir.
Yorum Yazın