Yaşar Kemal’in ince Memet kitabını yeniden okurken söylemiş olduğu sözü günümüze uyarlayarak Yaşar Kemal i almış oldum. Yaşar Kemal’in Direnci, Toprakla Kurduğu Derin Bağ ve Anlam Katmasın dan anladığım sözü ''Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım" sözü, edebiyatımızın çınarı Yaşar Kemal’in hem kişisel hayatını hem de yazarlık serüvenini en iyi özetleyen cümlelerden biridir. Bu söz, bir direnişin, bir tahammülün ve bir kök salışın ifadesidir. Yaşar Kemal’in toprağa, insana ve doğaya olan inancı; bu sözde mecazlar aracılığıyla adeta ölümsüzleşmiştir. Bu yazıda, bu derin cümleyi hem biyografik, hem sosyolojik hem de edebi bağlamda ele alacağız.
I. Yaşar Kemal’in Toprakla Kurduğu Yaşam Boyu İlişki Yaşar Kemal, 1923’te Adana’nın Osmaniye ilçesine bağlı Hemite köyünde doğmuş, çocukluğunu Çukurova’nın geniş tarlalarında, Toros Dağları’nın eteklerinde geçirmiştir. Onun için toprak yalnızca bir üretim alanı değil, bir yaşam biçimi, bir öğretmendir.
Toprak, Yaşar Kemal için doğrudan halkı, köylüyü, emeği temsil eder. Onun romanlarındaki karakterler—İnce Memed, Yer Demir Gök Bakır, Binboğalar Efsanesi—toprakla mücadele eden, bazen ona küsen, ama asla ondan kopamayan insanlardır. Bu bağlamda "toprak oldum da dayandım" ifadesi, yalnızca fiziksel değil, ruhsal ve kültürel bir dayanıklılığın da sembolüdür.
II. “Demir Olsam Çürürdüm”: Güç Değil, Esneklik Yaşatır Sözün ikinci kısmı, “Demir olsam çürürdüm”, ilk bakışta bir çelişki gibi görünür. Çünkü demir, güç, dayanıklılık ve sağlamlıkla özdeşleştirilir. Ancak Yaşar Kemal bu mecazı ters yüz ederek bize şunu anlatır: Her şeyin görünüşteki sertliği, zamanla kırılmaya, çürümeye mahkûmdur. Zorbalık, baskı, katılık, doğaya ve insana aykırı bir dirençtir. Gerçek dayanıklılık; esneklikten, doğayla uyumdan ve sabırdan doğar.
Yaşar Kemal, hayatı boyunca zulme, adaletsizliğe ve korkuya karşı durmuş; bunu da kalemiyle, edebiyatıyla yapmıştır. Onun bu cümlesi aslında şu soruyu gündeme getirir: Güçlü olan kimdir? Güçlü olan demir gibi görünen mi, yoksa toprak gibi sessiz ama dirençli olan mı?
III. Toprak: Bellek, Emek ve Umut Toprak, insanın belleğidir. Bin yılların izini taşıyan toprak, aynı zamanda emeğin ürün verdiği, insanın doğayla en yakın temasa geçtiği bir varlıktır. Yaşar Kemal’in edebi dünyasında toprak; sadece ekilip biçilen bir unsur değil, aynı zamanda bir hikâye anlatıcısıdır.
Ona göre toprak, haksızlığa uğrayan köylünün, ağalık düzenine karşı çıkan yoksulun sesidir. Toprak sessizce her şeyi dinler, her şeyi hatırlar. Bu yönüyle Yaşar Kemal’in bakışında toprak hem bir tanıktır hem de bir sığınaktır. O nedenle “toprak oldum da dayandım” derken, sadece direnmekten değil, insanın hayatta kalmak için doğaya ve geçmişine tutunmasından da söz eder.
IV. Bireysel ve Toplumsal Direnişin Manifestosu Bu söz, bireyin hayattaki yolculuğuna dair çok şey anlatır. İnsan, karşılaştığı zorluklara karşı bazen sertleşir, bazen de uyum sağlayarak direnç kazanır. Yaşar Kemal’in burada önerdiği yol; katılaşmak değil, kök salmaktır. Çürümemek için toprağa dönüşmek; doğayla bir bütün haline gelmek gerekir.
Toplumlar için de geçerlidir bu bakış. Zulüm karşısında pasif direniş gibi görünen sabır, aslında büyük bir içsel güçtür. Halkların belleği ve mücadele tarihi, en çok da bu tür "toprak gibi" direnişlerle doludur. Sessiz gibi görünen ama derinden akan bir nehir gibi...
V. Edebiyatta ve Düşüncede Bir Yol Haritası Yaşar Kemal’in hayatı boyunca savunduğu düşünce şuydu: İnsan, doğayla uyum içinde yaşamalıdır; sömürünün, şiddetin karşısında kalemle, sözle, hikâyeyle durulmalıdır. Onun edebiyatı, hem bireyin içsel gücünü hem de halkların tarihsel mücadelesini yücelten bir kaynaktır.
Bu söz de tam bu noktada, edebiyatla felsefenin, hayatla metaforun kesiştiği yerdedir.
Sonuç: Sessiz Direnişin ve Anlamın Gücü "Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım" sözü; görünüşte bir teslimiyet değil, aksine en hakiki direniştir. Yaşar Kemal bu sözle bize, sert görünmenin, güce boyun eğmenin değil; doğayla bütünleşmenin, sabretmenin ve hatırlamanın ne kadar kıymetli olduğunu anlatır.
Bugün hâlâ toprakla bağı koparılmaya çalışılan, belleği silinmek istenen insanlar için bu söz, bir hatırlatmadır:
Yorum Yazın