Ahlak mı, etik mi?
Sporda birbirine karışan bir dolu kavram oluştu. Fanatizm ile Holigan’ izim Teşvik ile Şike
Ahlak ile Etik.
Ancak bana göre en çok tartışılması gereken konu ahlak ile etik olmalı. Etik
Evrensel , ahlak ise toplumsal değerlerdir. Bununla beraber ahlak zamanla, mekanla ve toplumların
adetlerine göre pek tabii değişebilir.
Bu sebepledir ki örneğin Avrupa’da insanların özel
yaşamlarında kendine özgü tercihlerini ahlaksızlık diye nitelendiremiyoruz.
Çünkü ahlaklar vardır ve toplumlara göre değişir. Ama etik evrensel doğruluk iddiası taşır.
O nedenle aynı şey değillerdir. Kişiye sürekli “ne yapmalıyım” sorusu sordurduğundan dolayı da
tamamen normatiftir. Sonuç olarak futbolun evrensel bir oyun olması ve aynı takımda kimi zaman
yedi ayrı ülkeden futbolcuların bulunması futbolda ahlaktan ziyade etik normların hayata geçmesini
zorunlu kılıyor. Taraftarlar kullanılıyor Futbolun efendileri yıllardır sömürge yapılar kurarak taraftar
denilen insanları kullanıyorlar. Bu kullanma sadece ekonomik olarak kalsa bir nebze sineye
çekilebilir ancak iş o kadarla da kalmıyor. Fiziki ve psikolojik saldırılar ile tehditler artık en sıradan
taraftar tavırları oldu. Özellikle son yıllarda gelişen bu refleksler sayesinde kulüp yöneticileri ve
taraftar liderleri kendilerine rant sağlarken gerçek taraftarlar ya bu çarkın içerisinde futbola meze
oldular ya da lanet olsun diyerek maçlara gitmekten vazgeçtiler. Fakat yine de futbolun o evrensel
cazibesi bizleri kendisine öyle bağlıyor ki vazgeçmek asla mümkün olmuyor. Televizyon, gazete ve
internet ortamları bu bağın kopmadan sürüp gitmesinde ki en temel sebepler. Bu kişiler maalesef
kulüplerin ve grupların içerisinde halen mevcudiyetlerini sürdürüyorlar ama en acısı ne yazık ki
kamu vicdanı olması gereken taraftarlar da bu kişileri içlerine sindirip kabullenerek başka bir
vicdansızlık yapıyorlar. İşte en başta yazdığım ahlak mevzusu burada devreye giriyor Taraftarlık
anlayışında da çok şey değişti. Futbolsever kimlikleri birbirinden ayrıştıran birçok kavram girdi
hayatımıza. Holigan, fanatik, taraftar, sporsever, seyirci ya da müşteri… Bugün gelinen noktada
futbolun artık ihtiyaç duyduğu koşulsuz destekleyen, ölümüne sahiplenen duygusal taraftar değil;
sporun galibiyeti gibi mağlubiyetini de kabul edecek, daha mantıklı, daha sakin ve elbette ki daha
zengin futbol seyircileri her şeyden önce. Rekabetin de alanları değişti elbette. Sadece tribünler
değil teknolojinin imkân verdiği her platform futbolseverlerin ve dolayısıyla rekabetin ve ticari
hareketlerin ablukası altında. Kısacası futbol, bugün geldiği noktada birbirine eklemlenen, yer ve
mekânsal kodlamalarla farklı sosyokültürel bileşenleri olan bir olgu, basit bir takım oyunundan
ziyade akademik incelenmeye ihtiyaç duyan karmaşık bir disiplin, bir kültür aynı zamanda.
İnsanoğlunun sahip olduğu bütün içgüdüsel davranışların gözlemlenebildiği başka bir uğraş yok
yeryüzünde. Ait olma, hırs, mücadele, romantizm, sosyalleşme, dostluk, düşmanlık, sadakat,
üzüntü, sevinç ve tutku, ayrıca, şiddet ve saldırganlık da bu duygu bileşenlerinin önde
gelenlerinden. Güç ve baskı ile bedensel veya ruhsal zarara neden olan hareketler bütünü olan
bu kavramların futboldaki fanatizmle özdeşleşen dışa vurumudur. Bu nedenle futbolda etik
değerlere önem verilmesi sonucunda ahlak ve disiplinin de kendiliğinden geleceği ve spor da daha
düzgün bir işleyiş
SPOR’DA - ŞİDDET İLİŞKİSİ, NEDENLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Ülkemizde toplumsal ve bireysel gerilim farklı alanlarda ve boyutlarda ortaya çıkarken, stadyumlarda da birçok şiddet olayının yaşanmasına neden oluyor. Bu gerilim ve endişenin stadyumlara yansıması ise birçok istenmeyen olayların yaşanmasına ve stadyum güvenliğinin gündeme taşınmasına neden oluyor.
Futbol paydaşlarının sporcular, tribün liderleri, güvenlik güçleri, taraftar, fanatik, holigan seyirci ve medya olarak incelenmesi gerekiyor.
Özellikle futbolda fanatizmi besleyen ve çevreye zarar vermeye eğilimli holigan taraftarlardır. Fanatikler kazanmak için her yolu uygun görürken holigan tuttuğu takım yense de yenilse de rakip taraftarla kavga etmek için uğraşır.
Kitleleri peşinden sürükleyen futbolun en büyük unsuru seyircidir. Taraftar ve seyirci her ne kadar aynı gibi algılansa da taraftar duygusal olarak takımına bağlı olan onu ya da sporcuları takip eden, onlara duygusal olarak bağlı gruplardan oluşuyor.
Bu durumda seyirci olup taraftar olamama veya taraftar olup da seyirci olamama durumu söz konusu oluyor. Büyük çoğunluğu sporda saldırganlık ve şiddet olaylarını önlemeye yönelik yürürlükte bulunan yasa ve yönetmelikleri bilmiyor.
Yöneticiler sporun işlevine uygun davranmayarak doğruluğu tartışılan davranışlara yöneliyor.
Türübün liderleri bu sorunun oluşmasında büyük rol oynuyor ve kulüp yönetimleriyle ciddi bir ilişki içerisinde oldukları görülüyor. Olay çıkan her maçta kulüp yönetimleri tarafından beslenen bu insanlar oluyor.
Futbol karşılaşmalarında etkin bir güvenliğin sağlanması için, futbolda güçlü bir güvenlik yönetişimi oluşturulmasını desteklemek, futbol karşılaşmalarında güvenliğe ve polis faaliyetlerine yönelik akademik ve daha güncel yaklaşım modelleri geliştirmek şart.
Güvenlik kuvvetleri stadyumlarda daha etkin olmalı ve her iki takımın yöneticileri ile saha komiseri ile birliktelik sağlanmalıdır. Tribünlerin küfür ve hakaret ifade edildiği yerlere dönüşmelerine müsaade edilmemesi önemlidir.
Dostluk, kardeşlik ve centilmenlik duygularının yükseldiği güvenli bir spor izleme ortamı sağlanmalıdır.
Ülkemizde Sporda şiddet, önlemlere rağmen, önüne geçilmekte ciddi sorun yaşanan bir konu. Bu konuda iki ayrı kanun çıkarılmış olmasına rağmen, son yıllarda önemli ölçüde azalmış olsa da halen önemli bir problem olarak devam etmektedir. Sporda şiddetin önlenmesi yalnız Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve federasyonların görevi değildir. Sporda şiddetin önlenmesi konusunda, sporun bütün paydaşları işbirliği halinde olması gerekir. Sporda şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirler
Statların, spor salonlarının girişlerinde ve spor alanı içinde sağlıklı fiziksel koşullar oluşturulmalıdır. Beklenmedik bir olayda spor tesisinin çok çabuk boşaltılacak şekilde düzenlenmesi sağlanmalıdır.
1. Basın yayın kuruluşları, spor etiğini ve anlayışını ön plana çıkaracak davranış ve uygulamalar da bulunmalıdır, Spor yayınları kışkırtıcılıktan uzak, objektif, doğru, ve halkı eğitici biçimde olmalıdır. Yanlış anlamalara izin vermemelidir.
2 .Spor yazarları, olayların çıkmasında ve önlenmesinde kendilerine düşen eğitici ve uyarıcı görevleri yerine getirmelidirler.
3 .Spor yöneticileri, kurallara aykırı davranışlarda bulunduğunda, gerektiği gibi ve tekrarlanmayacak biçimde cezalandırmalıdır.
4 .Taraftar temsilcileri, liderlik gereği büyük öneme sahip kişilerdir. Her isteyenin (amigo) olarak görev yapmaması sağlanmalıdır. Bu temsilciler bir eğitimden geçirildikten sonra görev almalıdır.
5 .Kulüp yöneticileri, görevliler, emniyet güçleri ve taraftar temsilcileri iletişim ve işbirliği içerisinde olmalı ve sorunları birlikte çözmeye çalışmalıdırlar.
6 .Spor tesislerine girişlerde seyirci aramalarının iyi yapılması sağlanarak, sportif açıdan sakınca oluşturanlar müsabakaya alınmamalıdır. Spor tesislerinin gerekli alan ve emniyet genişliklerine sahip olması, gereksinmelerin spor dalına uygun modern ölçülerde olması sağlanmalıdır.
7 .Sporcuların saha içerisinde şiddet ve saldırganlık içeren davranışlardan uzak durması için gerekli tedbirler alınmalı
8 .Antrenörler başta olmak üzere sporla ilgili tüm birim ve bireyler sporda şiddet ve saldırganlık konusunda eğitilmelidir.
9 .Antrenörler, sporcularını sportmence davranmaları için teşvik etmeli, spor etiği dışı davrananları uyarmalı ve cezalandırmalıdır.
10.Sporcular, saldırganlığa yönelen davranış eğilimlerini azaltmakta kendilerine yardım etmeyi amaçlayan programlara katılmalı ve şiddet ile ilgili konularda her zaman bilgilendirilmeli ve eğitilmelidirler.
11 .Olayların meydana gelmemesi için saldırganlık ve şiddeti doğuran nedenlerin ortadan kaldırılması gereklidir. Özellikle son yıllarda bu konuda sosyal medya çok yaygın olarak kullanılmaktadır, bu konuda gerekli tedbirler alınmalıdır.
12 .Saldırgan davranışlarda bulunanlar belirlenerek, gerekli cezayı alması sağlanmalıdır.
Diyebilirizki spor da şiddeti sağlayan faktörlere çözüm üretmek için yaklaşıldığın da şiddetin ortadan kalkacağı inancımla
Saygılarımla
Yorum Yazın